Ruh Hastalıkları Tedavisinde Psikososyal bir Boyut: Psikoeğitimsel bir Model
*Ümit Eren Yurtsever
Araştırmanın amacı; hasta ve aileyi hastalık hakkında bilgilendirerek, tedavi uyumunu artırmak, hastalıkla başaçıkma yeteneklerinde olumlu değişiklikler sağlayarak relapsları azaltmaktır. Pek çok araştırma bu girişimlerin hastalar ve aileleri üzerinde pozitif etkisi olduğunu göstermektedir. Bu araştırma, psikiyatri, psikoloji ve eğitim kaynaklarından yararlanılarak geliştirilmiş olup, uygulama sonuçları psikiyatri alanında kullanılabilir bir model olduğunu kanıtlamıştır. Aile üyelerinin ve hastaların ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde bir model geliştirilmiştir. Bu modelde, benzerlerinden farklı olarak öğretim ilke ve yöntemleri zemininde eğitim programı geliştirilmiştir. Eğitim, öğretim kavramları tartışılmış, psikoeğitimsel çalışmaların zemini bu kavramlara oturtulmuştur. Ayrıca eğitim programları bu programların uygulanması, öğrenme , öğrenme çeşitleri, öğrenme modelleri, ve eğitimsel girişimlerin öneminden bahsedilmiştir. Bu model standart hastane tedavisine ek olarak hastalar ve aileleri için grup oturumlarını da kapsayan bir girişimdir.
Araştırma, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi III. Psikiyatri Kliniği’nde 5 gün 2 şer saatlik oturumlar şeklinde planlanmıştır. Psikoeğitimsel yaklaşım hastalara bilgisayarda microsoft power point programında hazırlanmış slaytlarla sunulmuştur. Bu slaytlar, altı konu başlığını kapsayacak şeklinde şöyle hazırlanmıştır: Eğitim 34 hastalık nedenleri 42, hastalık belirtileri 75 (depresyon 45, mani 30), ilaçla tedavi ve yan etkileri 80, aile 34 slayt. Araştırmaya katılan kişiler ;DSM IV kriterlerine göre iki uçlu mizaç bozukluğu tanısı almış, klinikte standart tedavisi yapılmış, aile ile ilişki kurulan hasta olarak belirlenmictir.
Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneysel model kullanılmıştır. Deney grubuna; 40 hasta, 40 hasta ailesi, kontrol grubuna da 40 hasta, 40 hasta ailesi olmak üzere toplam 180 kişi alınmıştır. Araştırmada, 5 veri toplama aracı kullanılmıştır. Geçerlilik ve güvenilirlik sınamaları sonucunda ölçeklerin kullanılabilirliğine karar verilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde ilişkili t testi, ilişkisiz t testi, iki boyutlu varyans analizi istatistik teknikleri kullanılmıştır. İstatistik işlemlerde .05 manidarlık düzeyi benimsenmiştir.
Anahtar Sözcükler : Psikoeğitim, Hasta ve Aile Eğitimi, Psiko-sosyal Tedaviler
PSYCHOSOCIAL APROACHES TO TREATMENT OF PSYCHIATRIC DISEASES; A PSYCHOEDUCATİONAL MODEL
SUMMARY
The purpose of our study is that group information to the patient and the family about the disease in order to increase the compliance to the treatment and to decrease the relapse with positive change is the ability of handling.Most of the recent studies have shown that, this kind of methods affect positively on both the patients and their family. This study which developed from psychiatry, psychology and education sources and application results proved that it was an available model in psychiatry. A model that replays to the patient and his families needs was established in that model different than the orders on educational program was developed on the subject of instructional principles. Education and instructional concepts was discussed and the psychoeducational studies was based on this subjects. Besides, the educational program, their application, kinds of instruction the instruction model and the educational efforts importance was inquired. This model includes the group sessions for the patients and their family which were added to the standard hospital treatment.
This research was planned on 5 days, 2 hours lasting sessions on thirty Psychiatry Clinic of Bakirköy Psychiatry Hospital. Psychoeducational approaches were presented to the patients with slides that were prepared by Microsoft power point program on computer. There slides comprise six main subject headline that were;1- Educational 34, 2-Etiology of the disease , 3-Symtoms of the disease 70 (depression 45, mania 30) , 4-Drug therapy and side effects 80, 5- family 34. Bipolar diseased patients method the DSM IV criterions who had the standard therapy on the clinic and the families who we had related.
We used a trial method which pretest and final test with control groups. As in the trial group 40 patients, 40 family and the control group with 40 patients and their family a total of 10 were studied.We used five means of data in our study . We used the scalar often he validity and the reliability were tested. For data analysis, related t test unrelated t test bidimensional variant analyze were used. In statistic dealing .05 identified as significant value.
Key words: Psychoeducational, Patient and the Family Education
GİRİŞ
Eğitim kavramı, psikiyatride genişlemiş ve psikoeğitim sözcüğü yapılandırılmış ve bazı özel içerik alanlarına yoğunlaştırılmış programları anlatmak için kullanılır olmuştur. Psikiyatrik literatürde bu sözcüğün tanımında fikir birliği yoktur, ve genelde geniş kognitif, davranışsal ve psikososyal tedavi yaklaşımlarını (aile ve hasta için) anlatmak için kullanılmaktadır. Yardım etmek, aileye bilgi vermenin yanında başa çıkma yeteneklerinin de kazandırılmasını içerir. (1,4,10,16,17)
Eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve amaçlı olarak istenilen değişim olup, öğrenmenin gerçekleşmesi ve bireyde istenen davranışların gelişmesi için uygulanan süreçlerin tümüdür. Bu süreç aile ve hastaya hastalıkla ilgili öğretme, bilgi verme, bilgi ile donatma işleminin tümünü kapsar. Hasta ve ailesi uzman ekibin sağladığı etkileşim ortamında yüz yüze ve planlı olarak amaçlanan tanımlanmış değişim sürecini sürdürürler.
Hasta ve hasta ailesi için psikoeğitimin beklenen amaçları şunlardır:
- Hastalığın bazı semptomlarını iyileştirmek,
- Aile yükünü ve stresini azaltmak,
- Değişim umudunu arttırmak,
- Relapsı önlemek,
- Hasta ve ailesi için hayat kalitesini artırmak için yeni başa çıkma yetenekleri edinmelerine yardım etmek,
- Kognitif, affektif ve davranış değişiklikleri yapmak,
- Emosyonel destek sağlamak.
- Tedavi uyumunu artırmak. (5,8,10,15)
Psikoeğitimsel gruplara yöneliş günümüzde birçok nedeni vardır:
- Psikiyarik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan biyo-psiko-sosyal nedenleri birlikte gözden geçirerek bu konudaki değerlendirmelerin hasta ve ailelerine ulaştırılması ile hastalık belirtileri ile daha iyi baş edile bilmektedir.
- Uzun süreli hastane tedavilerinin maliyet tutarlarının artması ve bunu karşılayan kaynakların azalması, kısa yatış süreli hastane tedavilerinin ve ayaktan tedavilerin eğitimle desteklenmesi ihtiyacı açığa çıkmıştır.
- Nüks ve relapsların önlenmesinde, ilaç ve tedaviye uyumda , iş ve günlük yaşam olaylarının hastalık sürecine olumsuz etkilerini gidermede ve ortaya çıkmasını önlemede anlamlı biçimde yararlı olduğu bilinmektedir. (Kent, 1994).
Taburculuk sonrası ilaç tedavisi ve iyi planlanmış psikososyal yardımlar bir yıl içinde tekrar yatışları dramatik olarak azaltmıştır. (Şekil 1). (Rabiner, Wegner, Kane, 1986).
Uzun süreli eğitim programları, hastane tedavisini izleyen bir yılı aşkın süreyi kapsayabilir. Bir yandan psikofarmakoterapinin de sürdürüldüğü bu uygulamalar kontrollü klinik çalışmalarda değerlendirilmiştir. Amaç, remisyonda iken bilgilendirme, destek olma ve özgün başaçıkma yöntemleri ile aile ortamının stresör yoğunluğunu azaltabilmektir. Şekil 1’de uzun süreli programlarla yapılmış beş kontrollü çalışmanın sonuçları verilmiştir. Aileye yönelik programların olmadığı gruplarda yinelemelerin yüksek olduğu saptaması çok önemli bir bulgudur ve programların gerekliliğini vurgulamaktadır. (21,25,27,28)
Hatfield’a göre aileler için psikoeğitimin amacı, kronik psikiyatrik hastası olan ailelere bu bilmedikleri ve zorlandıkları hastalık sürecindeki rollerini olabildiğince iyi öğretip benimsetebilmektir. Bu süreçte karşılaşabilecekleri olası sorunları hakkında bilgilenmek çözümü hızlandırıcı ve kolaylaştırıcıdır. Son yıllarda Şizofreni, Affektif Bozukluklar, Depresyon, Alkol ve Madde kullanımı olan hastalar ve ailelerini de kapsayan genelden özele sorun çözmeye yönelik psikoeğitim iyileştirme programları geliştirilmektedir.(4,10,12)
İnsanlara hastalıklarını ve tedavileri hakkında özel bilgi vermesi kişilerin durumlarını daha iyi anlamaları sağlar . Aynı zamanda tedaviye uyumu olumlu yönde etkilemektedir. Hastaya bakan ile hasta veya ailesi arasındaki iletişim eğitimin fonksiyonel olmasına yardım eder. Eğitim aynı zamanda kişisel farkında olma ve değiştirmeyi vurgulayan pek çok geleneksel psikoterapinin aslını oluşturmaktadır. (9,10,15,4,5).
Sonuç olarak yapılan Psikoeğitimsel gruplar yararlı bulunmuştur. Dixon ve Lehman yapılan Psikoeğitimsel yaklaşımların tarihçe ve yaraları konusunda genel olarak bir özet sunmuşlardır. (5)
Tablo 1. Psikoeğitimsel yaklaşımların Gelişimi
ÇALIŞMA |
DENEKLER |
TEDAVİ |
KARŞILAŞTIRMA GRUBU |
SONUÇLAR |
Goldstein (1978) |
104 şizofren hastası çoğu ilk görüşme |
Kriz merkezli kısa 6 haftalık seanslar eğitim, hastalığı kabullenme ve geleceğe yönelik plan yapma |
Orta ve düşük düzeyde ilaç tedavisi |
Aile eğitim gruplarında 6 ay için düşük tekrar oranı (p<0. 005) |
Falloon (1982) Falloon ve Pederson (1985) |
Yüksek Duygu Dışavurumu olan akrabalarla yaşıyan veya tekrarlama riski yüksek olduğu düşünülen 36 Şizofren hasta |
Davranışçı Aile Tedavisi, Ailenin evinde problem çözme ve iletişim becerileri eğitimi 3 ay yoğun terapi ve 6 ay takip seansları |
Destekleyici bireysel psikoterapi ile beraber kısa aile danışmanlığı |
Aile Tedavisi grubunda daha az tekrar 9 ayda (p<0. 01) ve 2 yılda (p<0. 001). Hastanın işlevselliğinde artış, yükünde azalma Tedavi grubunda masrafların düşmesi |
Leff (1982, 1985) |
Duygu Dışavurumu yüksek akrabaları olan 24 Şizofren hasta |
Akrabaların eğitimi, akrabalar grubu, evde aile terapisi |
Düzenli hastane takibi, aile ile az düzeyde yapılan iletişimler |
9 ay için tekrarlarda aile tedavisi grubunda düşüş (p<0. 05) 2 ayda belirgin düşüş yok |
Kottegen (1984) |
Duygu Dışavurumu yüksek akrabaları ile yaşayan 29 Şizofren hasta |
Yalnız hasta grubu ve yalnız akraba grubunda eğitim ve tartışma |
Standart bakım |
Gruplar arasında tekrarlama açısından fark yok |
Glick (1985) Haas (1986) |
Şizofreni ya da şizofreniform bozukluğu olan 80 hasta majör Duygulanım bozukluğu olan 60 hasta |
Yatan hasta ile en az 6 seanslık aile müdahalesi; eğitim, mevcut ve gelecekteki stresörlerin tanımlanması |
Standart yoğun yataklı tedavi |
Hasta aile grupları için aile değerlendirmelerinde ve kadın hastalarda tedavinin olumlu etkisi görüldü |
Hogart (1986, 1991) |
Yüksek Duygu Dışavurumu olan akrabalarla yaşıyan 103 Şizofreni hastası |
2 yıl süreli eğitim, tartışma, problem çözme iletişim eğitimi |
Gündüz hastanesi sosyal beceri eğitimi |
1 ve 2 yıllık takiplerde aile tedavisi tekrarı azaltmaktadır (p<0. 01) fakat hasta işlevselliğinde etkisi olmadı |
Tarrier (1988) |
83 şizofreni hastası 64 Yüksek Duygu Dışavurumu olan ve 19 düşük Duygu Durumu olan akrabaların karşılaştırmalı grupları |
9 ay süreli davranışcı program, eğitim, stresle başetme, problem çözme, amaç koyma uygulanıyor |
Yalnızca eğitim 2 kısa seans veya rutin tedavi |
9 ay ve 2 yıllık süreler için aile tedavisi tekrarı ve psikiyatrik semptomlar azaldı |
Leff (1989) |
Yüksek Duygu Dışavurumu olan akrabalarla yaşıyan 24 Şizofreni ailesi |
Eğitim tartışma evde aile tedavisi |
Eğitim + Akrabalar için destek grubu |
2 yıl için gruplar arası tekrar açısından fark yok. (%35 ve %36) Sosyal ilişkilerde düzelme belirtisi yok |
Levene (1989) |
İlaç tedavisine uymayan 10 şizofreni hastası ve aileyle haftalık görüşme, (belli bir konunun görüşüldüğü) |
Fokal Aile Terapisi |
Destekleyici danışmanlık |
İki grupta da semptomlar, topluma uyum ve sosyal işlevsellik açısından ilerleme görülmüş. İki grup arasında fark görülmemiştir |
Vaughan (1992) |
İki ebeveyni ile yaşayan ebevenlerden enaz birinin yüksek Duygu Dışavurumu olan 36 şizofren hastası |
10 haftalık akrabalara yönelik program işbirliğinin sağlanması ve problem çözme oryantasyonlu |
Standart ayaktan tedavi |
Gruplar arasında tekrar ve semptomlar acısından fark yok. |
Zastowny (1992) |
Ailelerine ulaşılabilen orta uzunlukta bir süre için yataklı birimde kalan 30 Şizofreni hastası |
Falloon’ un çalışmasına dayanarak yapılan Davranışçı aile yöntemi |
Destekleyici Aile Yöntemi |
İki grupda da semptomlar, topluma uyum ve sosyal işlevsellik açısından ilerleme görülmüş. İki grup arasında fark görülmemiştir |
Randolph (1994) |
Haftada 4 saat aile ile görüşülen 41 şizofreni hastası |
Falloon’ un ve diğerlerinin çalışmalarına dayanarak yapılan klinik temelli Davranışçı aile yöntemi |
Standart servis |
1 yıllık sürede tedavi grubunda daha düşük tekrar (p<0. 001) |
McFarlane (1994) |
Aileleri ile haftada 10 saat görüşülen 41 şizofreni hastası |
Çok aileli Psikoeğitimsel grup |
Psikoeğitimsel Tek aile tedavisi; Dinamik çok aile tedavisi |
4 yıllık süre için Psikoeğitimsel çok aileli grupda daha düşük tekrar |
McFarlane (1995) |
Aileleri ile haftada 10 saat görüşülen 3 Tanışma seansı ve bir formal eğitim programı ve/ veya tedavisi seansına katılmış 172 şizofreni hastası |
Çok aileli Psikoeğitimsel grup |
Tek aileli Psikoeğitimsel grup |
Çok aile grubunda çalışmayı tamamlayanlar için daha az tekrar. Daha semptomatik, yüksek duygu dışavurumu hasta ve aileleri için birden fazla ailelerin katıldığı çok aile modelleri daha iyi sonuç veriyor. İki grupta da iş bulma da olumlu sonuçlar elde edilmiş ama çok aile Psikoeğitimsel grupta daha az yüksek bulunmuş |
Nina Schooler kişisel yazışma Şizofreni için tedavi stratejileri (1995) |
Aileleri ile yaşayan veya, aile ile iletişimi olan, antipsikotik ilaç tedavisine aday 528 Şizofren hasta |
Falloon’un Modeline dayalı Davranışçı Model |
Destekleyici aile müdahalesi, Psikoeğitimsel ve aylık destek grupları |
Aile tedavi grupları arasında fark yok. |
Eğitimsel girişimlerde dersler, özel bir konu veya problem üzerinde yapılandırılmış gruplar, yarım gün ya da tam gün psikoeğitimsel çalışmalar, zamanla sınırlandırılmış gruplar ve problem çözme, kognitif, davranışsal yetenekler üzerine kursları kapsamaktadır. Bu gruplarda, psikiyatrik hastalığın nedenleri ve etkileri; tedavi girişimleri, ilaç tedavisinin etkileri, hastalığın aileye etkileri, bakım planlaması ve özel konular (stresle başa çıkma) hakkında formel hasta eğitim oturumlarını kapsar. Eğitimin içeriği (öğretilen) ve işlem (nasıl öğretildiği) önemli parçalardır. (24,16,10,17,19,29)
Ailenin ruh sağlığı çalışanları ile işbirliği yapabilmesi ve somut katkılarda bulunabilmesi, hastanın gereksinimlerinin farkına varılması, gereksinimlerin karşılanacağı yeterli bağlantı kurulması ve bu hizmetlerde sürekliliğin sağlanması, sağlanan hizmetlerin niteliklerinin gözden geçirilmesi, hastaların günlük yaşam etkenlikleri ve pratik sorunlarını çözmelerine yardımcı olunması kriz dönemlerine müdahale edilmesi ve hastaların yaşam kalitesini bireysel ve sistem düzeyinde artırmak için yaratılan destek çabalarına katılmaya bağlıdır. (12,13,15,18,20,24)
YÖNTEM
Araştırmaya Bakırköy Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesi III. Psikiyatri Birimine başvuran DSM-IV’e göre Bipolar tanısı almış, klinikte standart tedavisi yapılmış, aile ile ilişki kurulan hastalar araştırma kapsamına alınmıştır. Uygulanan örnekleme deseni şöyledir: Deney grubu; 40 hasta, 40 hasta ailesi , Kontrol grubu; 40 hasta 40 hasta ailesi olmak üzere toplam 160 kişidir. Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu deneysel model kullanılmıştır.(29) Araştırmanın simgesel gösterimi Tablo 2’de gösterilmiştir;
Gruplar |
Seçme |
Öntest |
İşlem |
Sontest |
|
Hasta |
Deney |
Random |
01.1 |
Eğitim |
01.2 |
Kontrol |
Random |
02.1 |
– |
02.2 |
|
Hasta Ailesi |
Deney |
Random |
03.1 |
Eğitim |
03.2 |
Kontrol |
Random |
04.1 |
– |
04.2 |
Tablo2
Araştırma, geliştirilen psikoeğitimsel yaklaşımın ,deney gurubunda olan hasta ve ailenin birlikte katıldığı 5 oturum 2’şer saatlik gruplar şeklinde uygulanması ile gerçekleştirilmiştir. Gruplar da bilgisayarda hazırlanan eğitim slaytları, bilgilendirici broşürler grup oturumları boyunca kullanılmıştır. Verilen bilgilerin katılımcılar tarafından öğrenilmesi ve yeni başaçıkma yeteneklerini pratikleştirebilmeleri için aktif öğrenme yöntemleri kullanılmış; rol playing, monodrama, psikodrama, davranışsal tekrarlar üzerinde durulmuştur. Bu yardımlar savunuculuğu azaltarak kişilere öğretilenlerin yerleşmesini, hasta ve aileyi daha aktif olarak öğrenmenin içine almayı sağlamıştır. Eğitimin içeriği (öğretilen) ve işlem (nasıl öğretildiği) Eğitim Bilimi çerçevesinde organize edilmiş ve planlanmıştır. İçeriğin ne şekilde işleneceğini, kaynakları, çeşitli yaklaşımları, öğretim stratejisi, yöntem ve teknikler önceden belirlenmiştir. Psikoeğitimsel Program şu unsurlardan oluşturulmuştur: Amaçlar;ilkeler,açıklamalar. Konular; konuların düzenlenmesi,çalışma saatleri. Öğretme-öğrenme süreçleri: Öğrenme psikolojisi, öğretme, öğrenme yöntemleri, teknikleri, araç ve gereçleri. Öğrenme stratejisi olarak Bilişsel Öğrenme Modeli seçilmiştir. Psikoeğitimsel Programların gelişmesi ve devamlılığı için de sistemli ve sürekli bir değerlendirme faaliyeti planlanıp uygulanmıştır. Ekip, saptadığı eğitim hedeflerine ne dereceye kadar ulaştığını görebilmesi için çalışmalarını değerlendirmiş. Koşulları karşılamayan bireylerle ilgili olarak, sistem gözden geçirilmiş, gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Amaçların ne dereceye kadar gerçekleştirildiğini görmek için ölçek ve anketler geliştirilmiştir. Araştırmaya katılanlara Hastalığı Tanıma Ölçeği, Aile Tutum Ölçeği, İlaçların Yan Etki Ölçeği, Depresyon Ölçeği, Mani Ölçeği ayrıca Hastalığın Adını Bilme, Hastalığın Belirtilerini Bilme, Kullanılan İlaçları ve Yan Etkilerini Bilme, Tedaviye Uyum ile ilgili ölçek ve anket kullanılmıştır. Geçerlik çalışmaları kapsamında ölçeği oluşturan her sorunun madde analizi işlemleri gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla Cronbach alfa (a ) katsayısı ile her madde için item-total korelasyon katsayısı ve item-remainder korelasyon katsayısı hesaplanmıştır. Bu üç tekniğe göre de boyutların oluşumunda kendi içlerinde bütün önermeler itibariyle tutarlı oldukları saptanmıştır. Ölçek toplam puanlarına göre belirlenen üst ve alt çeyrek gruplar arasında t testi uygulanarak ölçeği oluşturan itemlerin ayırtetme gücüne sahip olma derecesi sınamıştır. İçtutarlık katsayılarından item-total (rit=maddedeki puan ile kendi dahil faktör toplam puanı arasında) korelasyon katsayısı, item-remainder (rir=maddedeki puan ile kendi hariç olmak üzere faktör toplam puanı arasında) korelasyon katsayısı teknikleri parça-bütün arasındaki ilişki yoluyla tutarlığı belirler, her madde için ayrı ayrı hesaplanır. Cronbach a tekniği ise parçalar arası ortak ilişkiyi dikkate alarak bütünü için tek bir tutarlık katsayısı hesaplar. (6) Bu geçerlik ve güvenirlik sınamaları sonucunda 5 ölçeğin de kullanılabilirliğine karar verilmiştir. (29) Ölçekler ve anketlerden elde edilen verilerin çözümlenmesinde ilişkili t testi, ilişkisiz t testi, iki boyutlu varyans analizi istatistik teknikleri kullanılmıştır. ( 29)
BULGULAR
Hasta Grubunun Karşılaştırmalarına İlişkin Bulgular
Hasta grubunun testler (öntest-sontest) ve gruplar (deney-kontrol) etkileşiminde araştırma değişkenleri bakımından karşılaştırmaları iki boyutlu varyans analizi ile yapılmıştır. (Yurtsever,1999). Bu analizler sonucu ayrıntılı bilgiler şöyledir:
“Hastalığın adını bilme” “Hastalık belirtilerini bilme” “Kullandığı ilaçları bilme” “İlaçların yan etkilerini bilme” “Hastalığı tanıma” yönünden, hasta gruplarında öntestte deney ve kontrol grupları arasında fark yoktur. Hem deney hem kontrol grubunda sontestte, önteste göre yükselmiştir. Ancak sontestte deney grubu, kontrol grubuna göre yine de daha yüksek bilme düzeyine ulaşmıştır. Bu sonuçlar verilen bilgilendirme eğitiminin hastalarda üzerinde beklenen faydayı sağladığını göstermektedir. (Tablo 2, 3, 4, 5, 6)
Depresyon ve Mani düzeylerinde, hasta gruplarında hem öntestte hem sontestte deney ve kontrol grupları arasında fark yoktur. Fakat deney grubunda sontestte, önteste göre Depresyon ve Mani puanı düşmüştür. Bu sonuçlar “hastanenin uyguladığı tedavinin depresyon ve mani düzeyini düşürdüğü” varsayımından hareketle hastaların da kendi durumlarındaki iyileşmenin farkında olduklarının bir göstergesi sayılabilir. (Tablo 7, 8)
Tedaviye uyum bakımından, hasta gruplarında öntestte deney ve kontrol grupları arasında fark yoktur. Kontrol grubunda öntest-sontest arasında fark görülmemektedir. Buna karşılık deney grubunda sontestte, önteste göre tedaviye uyum düzeyi artmıştır (uyumsuzluk puanı düşmüştür). Bu sonuçlar verilen bilgilendirme eğitiminin hastaların tedaviye uyumunda olumlu sonuçlara yol açtığını göstermektedir. (Tablo 9)
Hasta Ailesi Grubunun Karşılaştırmalarına İlişkin Bulgular
“Hastalığın adını bilme” “Hastalık belirtilerini bilme” “Kullandığı ilaçları bilme” “İlaçların yan etkilerini bilme” “Hastalığı tanıma” yönünden, hasta ailelerinde öntestte deney ve kontrol grupları arasında fark yoktur. Kontrol grubunda sontestte, önteste göre farklılık göstermezken deney grubunda bu düzey yükselmiştir. Ayrıca sontestte deney grubu, kontrol grubuna göre daha yüksek düzeyine ulaşmıştır. Bu sonuçlar verilen bilgilendirme eğitiminin hasta ailelerinde üzerinde beklenen faydayı sağladığını göstermektedir. (Tablo 10, 11, 12, 13, 14)
Hastalığa karşı ailenin tutumu yönünden, hasta ailelerinde öntestte deney ve kontrol grupları arasında fark yoktur. Kontrol grubunda öntest-sontest arasında bir fark görülmezken deney grubunda sontestte, önteste göre daha olumlu düzeye yükselmiştir. Ayrıca sonteste deney grubundaki tutum kontrol grubunun tutumuna göre daha olumludur. Bu sonuçlar verilen bilgilendirme eğitiminin hasta ailelerine olumlu bir tutum kazandırdığı yönünde beklenen faydayı sağladığını göstermektedir. (Tablo 15)
Depresyon ve Mani düzeylerinde, hasta ailelerinde öntestte deney ve kontrol grupları arasında fark yoktur. Kontrol grubunda öntest-sontest arasında fark görülmezken deney grubunda bu düzey düşmüştür. Bu sonuçlar “hastanenin uyguladığı tedavinin depresyon ve mani düzeyini düşürdüğü” varsayımından hareketle deney grubundaki hastaların kendi durumlarındaki iyileşmenin kontrol grubundakilerden daha iyi algıladıklarının bir göstergesi sayılabilir. (Tablo 16, 17)
TARTIŞMA
Ruh hastalıkların tedavisinde psikoeğitimsel yaklaşımların yararları şüphesizdir. Bu araştırma sonuçları yapılan diğer araştırma sonuçları ile benzerlikler göstermiştir. Uygulama sonuçları psikiyatri alanında kullanılabilir bir model olduğunu kanıtlamıştır.
Goldstein (1978), Falloon(1982), Falloon ve Pederson (1985), Leff (1982, 1985), Kottegen (1984), Glick (1985), Haas (1986), Hogart (1986, 1991), Tarrier (1988), Leff (1989), Levene (1989), Vaughan (1992), Zastowny (1992), Randolph (1994), Mcfarlane (1994), Mcfarlane (1995),Nina Schooler(1995) yılllarında yapılan araştırmanın sonuçlarından elde edilen bulgular ile bu araştırmada elde edilen bulgular benzerlik göstermektedir. Bu çalışmalarda Deney grubunda hasta ve ailelerinin öntest- sontest sonuçları arasında fark gözlenmiş, sontest puanları kontrol grubuna göre daha olumlu çıkmıştır. Araştırma sonucunda; hasta ve aile hastalık , ilaç kullanımı, ilaç yan etkileri hakkında bilgilenmiş, hastalık belirtilerinin farkındalığı konusunda beceri geliştirmiş, tedavi uyumu artmış, hastalıkla başa çıkma yeteneklerinde olumlu değişiklikler sağlanmış, ailenin hastalık ve hasta ile ilgili olumsuz tutumları değiştirilmiş olup geliştirilen psikoeğitimsel modelin hasta ve aileleri üzerinde beklenen faydayı sağladığı gözlenmiştir. Geliştirilen bu model yaygınlaştırılmalı, diğer hastalık grupları içinde benzer eğitim programları geliştirilmelidir.(29)
KAYNAKLAR
- Atkınson, Sacqveline M., Denise A. Coia, W. Harper Gilmour and Janice P. Harper. “The impact of Education Groups for people with Schizophrenia on Social Functioning and Quality of Life, ” British Journal of Psychiatry. 168 (1996), s. 199-204.
- Ayres, William. Practice Guideline For Major Depressive Disorder in Adults. Washington: American Psychiatric Press, 1993.
- Cozolino, Lous ve Diğerleri. “The Impact of Education About Schizophrenia on Relatives Varying in Expressed emotion”, Schizophrenia Bulletin. 14, 4 (1988) S. 675-687.
- Daley, Dennis C., MSW, Kathy Bowler and Helen Cahalene. “Approaches to patient and Family Education with Affective”, Patient Education and Counseling. 19 (1992) s. 163-174.
- Dixon, Lisa and Anthony F. Lehman, “Family Interventions for Schizophrenia”, Schizophrenia Bulletin: 21, 4 (1995) S. 621-629.
- Ergin, Demirali Y. “Ölçeklerde Geçerlik ve Güvenirlik”, M. Ü. Eğitim Bilimleri Dergisi, Sayı: 7, ss. 125-148, 1995.
- Freeman H. Relationship of schizophrenia to the environment. Br J Psychiatry 1989. 1 55 (Supp) 51: 90-99.
- Gibbons Js ve ark. Schizophrenic Patients and their Families, British Journal of Psychiatry. 144 (1984), s. 70-77.
- Glick, Ira D., Lorenzo Burti, Keigo Okonogi and Micheal Sacks. “Effectiveness in Psychiatric Care”, British Journal of Psychiatry. 164 (1994) s. 104-106.
- Goldstein MJ, et al. Drug and family therapy in the aftercare treatment of acute schizophrenia. Arch Gen Psychiatry 1978; 35:169-177.
- Hanson JG. Families Perceptions of Psychiatric Hospitalisation of Relatives wit a Severe Mental illness. Administration and Policy in Mental Health. 22, (1995), s. 531-541.
- Kaplan, Harold, Benjamin J. Sadock and Williams Wilkins. Comprehensive Textbook of Psychiatry / VI. Baltimore: 1995.
- Kates, Jomes and Lawrence H. Rockland. “Supportive Psychotherapy of the schizophrenic Patient”, American Journal of Psychotherapy. 48, 4 (1994) S. 543-560.
- Kent S, Yellowlees. Psychiatric and Social Reasons for Frequent Rehospitalisation. Hospital and Comn. Psychiatry. 45 (1994) s. 347-350.
- Leff J, et al. A controlled trial of intervention in families of schizophrenic patients. British Journal of Psychiatry 1982; 141: 121-134.
- Lefley Hp. Family Burden and Family Stigma in Major Mental iIness. American Psychologist. 44, (1989), s. 556-560.
- McFarlane WR, et al. Multiple-family groups and psychoeducation in the treatment of schizophrenia. Arch Gen Psychiatry 1995; 52:679-687.
- Mezzich, Juan E., Arthur Kleinman, Horacio Fabrega çeviren: T. Tunga Tüzer. Ankara: Compos Metins Yayınları, 1997.
- Peet, Malcolm and Norman S. Harvey. “Lithium maintenance: A standard Education Programme for patients”, British Journal of Psychiatry. 158 (1991) s. 197-200.
- Penn, David and Kim T. Mucser. “Research Update on the Psychosocial Treatment of Schizophrenia”, Am j. Psychiatry. 153 (1996) s. 607-617.
- Rabiner JC, Wegnwr JT, Kane JM. Outcome Study of First-Episode Psychosis, İ: Relaps Rates After 1 Year. American Journal of Psychotherapy. 143, (1986) s. 1155-1158.
- Scott, Jack E. And Lisa B. Dixon. “Psychological Interventions for Schizophrenia Bulletin. 21, 4 (1995) s. 621-629.
- Solomon, Phyilis, Jeffrey Draine, Edie Mannion and Marily Mesiel. “İmpact of Brief family Psychoeducation on Self-Efficacy”. Schizophrenia Bulletin. 22, 1 (1996) S. 41-50.
- Spencer, James “ A Randomised Clinical Trial of Inpatients Family Intervention, III. Effects at 6-Month and 18-Month follow-ups”, Am J Psychiatry. 145 (1988) s. 115-1121.
- Tarrier N, et al. The community management of schizophrenia. British Journal of Psychiatry.1988; 153: 532-542.
- Van Gent, E. M. and F. M. Zwart. “Psychoeducation of portners of bipolar-manic patients”, Journal of Affective Disorders. 21 (1991) s. 15-18.
- Walsh, Joseph. “Methods of Psychocducational Program Evaluation in Mental Hialth Settings”, Patient Education and Counseling 19 (1992) S. 205-218.
- Wynne LC. The Rationale for Consultation with the Families of Schizophrenic Patients. Acta Psychiatry Scand. 384, (1994), s. 125-132.
- Yurtsever Ümit Eren “Bipolar Bozukluğu Olan Hasta ve Ailelerin Ele Alınışında Yapılandırılmış Psikoeğitimsel Yaklaşımlar ” Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Uzmanlık Tezi, 1999.